Kampanya fiyatından satılmak üzere 5 adetten az stok bulunmaktadır.
Bir ürün, birden fazla satıcı tarafından satılabilir. Birden fazla satıcı tarafından satışa sunulan ürünlerin satıcıları ürün için belirledikleri fiyata, satıcı puanlarına, teslimat statülerine, ürünlerdeki promosyonlara, kargonun bedava olup olmamasına ve ürünlerin hızlı teslimat ile teslim edilip edilememesine, ürünlerin stok ve kategorileri bilgilerine göre sıralanmaktadır.
Eski Bir Balerin --- Eski Bir Balerin 1986 yılında Sait Faik Hikâye Armağanı’na layık görülen Eski Bir Balerin içinde yaşattığı olayların kalıcı etkisini anlamıyla, diliyle, kurgusuyla zamana dokuyan unutulmaz öykülerden oluşuyor.
“Kız inip gitti ama içinde kanat çırpmaya başlayan kuş durmadı.
Yüreğine sığmamaya başladı kanat şakırtıları.
Ben de ineyim şurda, dedi şoföre ve aynı gülüşle güldü.
Şoför de güldü.
Kimi gülüşlerin provası olmazdı demek, kimi gülüşler provasız olduğu için güzeldi.
” Kırlangıçsız Geçti Yaz --- Kırlangıçsız Geçti Yaz Üç köşesinden de seslendirilen bir aşk üçgeni, eskiyen ve eskimeyen sevgiler, darbe karanlığının izdüşümleri, Trabzon’un bilgeliği, İzmir’in sıcaklığı, sevecenliği, Ayvalık’ın gülen yüzü, vefası… Bir dil ustasından, ulusal (Yunus Nadi) ve uluslar arası (Borsi Grumen) ödüller kazanmış, ustalığın doruğunda öyküler… Öykünün tadını bilenlere bir şölen daveti… Salim, Ayvalık'ı, dışarıdan bakanların gördükleri gibi değerlendirmesinin olanaksız olduğunu düşündü.
Yalnız deniz, tepedeki çamlar, az önceki zeytin ağaçları değildi Ayvalık onun için
yeni kazılan temellere girilerek oynanan saklambaç oyunuydu, ellerde kızarması beklenen kaya kınasıydı, akşamüstleri bir bez ovuşturulan ekmek ve peynir kırıklarından hazırlanmış kuşyemi kahvaltısıydı.
Tanrıkadın --- Tanrıkadın Darbeler insanların yalnız toplumsal düzenini mi sarsar
ya bireysel yaşamlarda yaptığı yıkım? Ayşe, darbelerin acısını en çok çekmişlerden biridir.
Günün birinde aldığı bir telgrafla yollara düşer.
Yaptığı gece yolculuğu, toplumu için savaşırken bakmayı hep ihmal ettiği yere, kendi içine bakmasına sebep olur.
İçinde bulduğu şeyler, hiç de bulmayı beklediği şeyler değildir.
Sevdiği tek erkeğe ulaşmak üzere olduğunu sanırken yolu, kendisi gibi yoksulluk ve yoksunluk içinde büyümüş Sacide ve Zehra ile de kesişecektir
hem de hiç ummadığı bir yerde.
“Toprağın altı, ana rahmi gibidir
nemli ve sıcak.
Doğurgandır toprak, kadın gibi ya da kadın doğurgandır, toprak gibi.
Belki topraktan almıştır doğurganlığını kadın, belki toprağa vermiştir
ama kadının tanrısallığından hiç kuşku duymamıştır toprak.
Yalnız toprak değil, denizler de gökler de inanmıştır kadına ve tanrısallığına.