Kampanya fiyatından satılmak üzere 5 adetten az stok bulunmaktadır.
Bir ürün, birden fazla satıcı tarafından satılabilir. Birden fazla satıcı tarafından satışa sunulan ürünlerin satıcıları ürün için belirledikleri fiyata, satıcı puanlarına, teslimat statülerine, ürünlerdeki promosyonlara, kargonun bedava olup olmamasına ve ürünlerin hızlı teslimat ile teslim edilip edilememesine, ürünlerin stok ve kategorileri bilgilerine göre sıralanmaktadır.
Arada Aşk Var --- Arada Aşk Var Yaşamın özlenen o eski sıcaklığı kasabalarda eskiden olduğu gibi sürer.
Kasabada mahalle, her hanenin bir odasını oluşturduğu büyük bir ev gibidir.
Oralardaki yaşamın pek gizlisi saklısı olmaz.
Herkes birbirinin girdisini çıktısını bilir.
Ama nereye kadar? O herkes içinde kimin yaşamı, bir başkasınınkiyle aynıdır ki? Yaşamları kimi noktalarda kesişse de her ev değil, her kişi ayrı bir dünya değil midir aslında? Bunlar kasaba öyküleri.
Kasabanın öykülere yansıyan özelliğini her öykülere yansıyan özelliğini her yeniden keşfedeceksiniz.
Geçerken bikinisinin herhangi bir noktasına takılan bakışları, bir çengele geçirmiş gibi arkasından sürükleyerek götürüyor.
Eğer bakışların her biri birer misina olsa birbirine dolanmadan, karışmadan ona ulaşacak
o da ardı sıra, zokayı yutmuş bir balık ordusunu sürükleyerek çekip götürecek.
Geçtiği çizgi üzerindeki bütün başları kendine çevirte çevirte ilerliyor.
Otelin merdivenlerine yöneliyor ve arkasından sürüklediği, giderek ağırlaşan bakış yükü yüzünden her bir adımda salınarak çıkıyor merdivenleri.
Buraları hiç yadırgamayan, alışık adımlarından anlıyoruz ki dışarıdan gelip plajdan yararlananlardan değil, bu beş yıldızlı otelin esaslı müşterilerinden biri o.
Eski Bir Balerin --- Eski Bir Balerin 1986 yılında Sait Faik Hikâye Armağanı’na layık görülen Eski Bir Balerin içinde yaşattığı olayların kalıcı etkisini anlamıyla, diliyle, kurgusuyla zamana dokuyan unutulmaz öykülerden oluşuyor.
“Kız inip gitti ama içinde kanat çırpmaya başlayan kuş durmadı.
Yüreğine sığmamaya başladı kanat şakırtıları.
Ben de ineyim şurda, dedi şoföre ve aynı gülüşle güldü.
Şoför de güldü.
Kimi gülüşlerin provası olmazdı demek, kimi gülüşler provasız olduğu için güzeldi.
” Tanrıkadın --- Tanrıkadın Darbeler insanların yalnız toplumsal düzenini mi sarsar
ya bireysel yaşamlarda yaptığı yıkım? Ayşe, darbelerin acısını en çok çekmişlerden biridir.
Günün birinde aldığı bir telgrafla yollara düşer.
Yaptığı gece yolculuğu, toplumu için savaşırken bakmayı hep ihmal ettiği yere, kendi içine bakmasına sebep olur.
İçinde bulduğu şeyler, hiç de bulmayı beklediği şeyler değildir.
Sevdiği tek erkeğe ulaşmak üzere olduğunu sanırken yolu, kendisi gibi yoksulluk ve yoksunluk içinde büyümüş Sacide ve Zehra ile de kesişecektir
hem de hiç ummadığı bir yerde.
“Toprağın altı, ana rahmi gibidir
nemli ve sıcak.
Doğurgandır toprak, kadın gibi ya da kadın doğurgandır, toprak gibi.
Belki topraktan almıştır doğurganlığını kadın, belki toprağa vermiştir
ama kadının tanrısallığından hiç kuşku duymamıştır toprak.
Yalnız toprak değil, denizler de gökler de inanmıştır kadına ve tanrısallığına.