Kampanya fiyatından satılmak üzere 5 adetten az stok bulunmaktadır.
Bir ürün, birden fazla satıcı tarafından satılabilir. Birden fazla satıcı tarafından satışa sunulan ürünlerin satıcıları ürün için belirledikleri fiyata, satıcı puanlarına, teslimat statülerine, ürünlerdeki promosyonlara, kargonun bedava olup olmamasına ve ürünlerin hızlı teslimat ile teslim edilip edilememesine, ürünlerin stok ve kategorileri bilgilerine göre sıralanmaktadır.
Hepimizin Yarasında --- Hepimizin Yarasında Yılın en kısa gününde, yolları Ankara’daki bir köşkte habersizce kesişen Emsile ve Heval’in öyküsünün peşine düşen Hepimizin Yarasında, yersiz yurtsuzluğa, dilsizliğe, vatansızlığa, ırkçılığa, toplum baskısına içten bir tanıklık.
Attilâ Şenkon, tüm parçaları zamanla yerine oturan bir yapboz misali kurguladığı anlatıda, hangi evde, mahallede, coğrafyada geçtiği fark etmeksizin ortak yaralara sahip olduğumuzu bize anımsatırken, herkesi usulca kendi yarasını düşünmeye çağırıyor.
“Meknuze Dersim’de başıma gelen olay için Emsile’yi itham ediyor hâlâ.
Hâlbuki o yaradan benim kadar kendi de mesul.
Zira dizimde bir nişan gibi taşıdığım yara yalnız benim değil hepimizin yarası.
” Geveze Kitap --- Geveze Kitap Merhaba, ben Geveze Kitap.
Peki ya sen kimsin? Tanıştığımıza çok sevindim.
Yeni bir okurun elindeyken her zaman heyecanlanırım.
Bu yüzden sayfalarım tir tir titriyor.
Nerede, nasıl, kaç günde okuyacaksın beni? Bitirdiğinde sevecek misin? Birlikte neler yaşayacağız, başımızdan neler geçecek kimbilir? İşte bütün bu soruların yanıtlarını öğrenebilmek için sabırsızlanıyorum.
Hazırsan kapağımı aç bakalım.
Öykülerini okuyacağın Serkan, Hazal, Efe, Gülnaz ve Barkın gibi senin okuma serüvenin de bir sonraki kitaba eklenir belki.
İster misin? Bütün Düşler Nazlı’dır --- Bütün Düşler Nazlı’dır Hayatları ve anları, insanı belleğin büyülü bir yer olduğuna inandırabilecek denli ayrıntılı hatırlayan düş ustası bir kadının öyküsü bu.
Aynı zamanda da, edebiyata ve bir şehre duyulan ortak sevgiyle doğan, öğle aralarında büyütülen bir dostluğun.
İlk aşklar, ayrılıklar, sinemalarda dökülen acı gözyaşları, gümüş çerçeveden gülümseyen Marilyn Monroe, geceyi yırtan dostluklar… Freud’la yenen akşam yemekleri, dünya haritası üzerinde çıkılan renkli yolculuklar, üstü açık toz pembe bir Cadillac Coupe’a dönüşüp gökyüzüne kanatlanan bir Renault Spring… Attilâ Şenkon Bütün Düşler Nazlı’dır’da bütün yalınlığı ve büyüsüyle Nazlı Eray’ı yazarken hatıra ile hayali, yaşamla edebiyatı ustaca iç içe geçiriyor.
Düş ustası ve ben Café Canava’nın denize bakan terasındaydık.
Romantik bir Rum ezgisi, Akdeniz müziğinin kendine özgü sokulganlığı ile dalga dalga kanıma karışıyordu.
“Nasıl buldun Santorini’yi?” diye sordu.
“Düşlerime benziyor,” dedim.
“Uyanınca yitirdiğim bütün düşler gibi nazlı ve uçucu.
” Aykırı Üçgenler --- Aykırı Üçgenler Attilâ Şenkon’un aldatma, aldatılma ve aldanma ekseninde kurguladığı öyküleri barındıran Ten Yükü, Bıyık İzi Yalanları ve Sustum Duydun mu? adlı üç kitabı Aykırı Üçgenler adı altında bir araya geliyor.
Bu kitapların ortak paydasında, kırılma noktalarının ardından hayatları bambaşka yönlere giden insanlar var.
İntikamla dolup taşan kalpler, nezaketle acı çekenler, romanını terk eden karakterler, yerine uymayan parçaları ısrarla denemeye devam edenler ve kazananın aslında kaybeden olduğu oyunlar.
Anların usta gözlemcisi Attilâ Şenkon’un titiz kaleminden, incelikli ayrıntılarla örülmüş samimi öyküler… Ten Yükü “Taşınamayacak kadar ağır, sıyrılamayacak kadar yapışkan bir yük…” Bıyık İzi Yalanları “Görünemeyecek kadar ince, silinemeyecek kadar derin bir iz…” Sustum Duydun mu? “Söylenemeyecek kadar gizli, bastırılamayacak kadar güçlü bir söz.
” Gökkuşağına İki Bilet --- Gökkuşağına İki Bilet Gökkuşağına İki Bilet’te Attilâ Şenkon 70’li yılların darbelerle, siyasi çıkmazlarla örülü tekinsiz ortamında çocukluktan yetişkinliğe geçişe
hayatın peşine birlikte düşen bir baba ile oğlun hikâyesine bakıyor.
Böylece gündüzdüşleriyle gerçeklerin, kalp kırıklıklarıyla heyecanların, aşklarla dostlukların ve yazmaya dair büyük bir arzunun yalın, samimi bir dille iç içe geçtiği bir roman çıkıyor ortaya.
“…Ama yazdıkça kendimi daha iyi tanıdığımdan eminim.
İçimde bulduğum her yeni ben kadar, yaşamlarını düşlediğim başka kişilerle de giderek çoğalıp varsıllaşıyor bazen yaşadıklarımı temize çekerken, bazen yaşayacaklarımın provasını yapıyorum.