Kampanya fiyatından satılmak üzere 5 adetten az stok bulunmaktadır.
Bir ürün, birden fazla satıcı tarafından satılabilir. Birden fazla satıcı tarafından satışa sunulan ürünlerin satıcıları ürün için belirledikleri fiyata, satıcı puanlarına, teslimat statülerine, ürünlerdeki promosyonlara, kargonun bedava olup olmamasına ve ürünlerin hızlı teslimat ile teslim edilip edilememesine, ürünlerin stok ve kategorileri bilgilerine göre sıralanmaktadır.
Mahşerin İnsanları --- Mahşerin İnsanları Yüz binlerce ton demir ve beton karışımından oluşmuş bir kütlenin altında kıpırtısız duruyor, alnından sızan korku terleri gözlerine sızıyordu.
Kıpırtısız durmasının nedeni, bunca büyüfe, geniş ağırlığın altında, sağa sola dönme şansının olmamasıydı.
Ağırlığın toprak zeminden yüksekliği, ancak göğüs kafesi kadardı.
Kurtulabilecek miydi buradan? Türk edebiyatının ustalarından Bekir Yıldız, yer yer gerçeküstücü bir anlatımla ilerleyen "Mahşerin İnsanlarında yer alan Öykülerde, toplumsal olanla bireysel olanı bir arada algılıyor, yorumluyor, giderek insanı yaşadığı konumda derinliğine irdeleyip tanımlıyor.
"Yargılayan Zaman İçinden" adlı ikinci bölümde ise, Bekir Yıldız'ın kendi üretimi ve çağıyla hesaplaşması niteliğindeki konuşmalar, soruşturmalar ve yazılar yer alıyor.
Aslında sonucu belli bir hesaplaşma bu
çünkü hayata karşı duruşunu bozmamış, hesabını veremeyeceği hiçbir eylemin içinde yer almamış bir edebiyatçı -Bekir Yıldız.
Sahipsizler - Dünyadan Bir Atlı Geçti --- Sahipsizler - Dünyadan Bir Atlı Geçti Sorumlu, az ötedeki dosyaları karıştırdı bir süre.
Sonra yakılacak yeni bir ölü için, açılmış fırından, çevreye yayılan alevlerin gürültüsü arasında bağırdı: "Türkmüş.
Patentli vazoya koy1." Adam yeni vazonun karnına baktı.
Patent açık seçik okunabiliyordu: "Made in Germany.
" Everest Yayınlan Türkçe edebiyatın usta kalemlerinden biri olan Bekir Yıldız'ın kitaplarını Sahipsizler / Dünyadan Bir Atlı Geçti ile yayımlamaya devam ediyor.
Kitaptaki hikâyelerin merkezinde Bekir Yıldız'ın "tipik" meseleleri var: gurbet, göç, töre, yoksulluk.
İşçi olarak geldiği Almanya'da ölen ve ailesinden ayrı olduğu için sahipsiz kabul edilip bedeni yakılarak külleri ülkesine gönderilen Ragıp Baba.
Tecavüze uğradığı için töre cinayetlerine kurban giden Anadolu kadınları.
Çalışmak için ülkelerini terk etmek zorunda kalan ve pek çok zorluklar çeken gurbetçiler, "Alamancılar".
Bu "yerel" meselelerin yanında Bekir Yıldız, Hitler öncülüğünde Almanya'da tesis edilen faşizmin yakıcı, yıkıcı ve soykırıcı hakikatlerini de hikâye ediyor.
Kaçakçı Şahan --- Kaçakçı Şahan "Şahan'ın hayatı şimdi yokla var arasındaydı.
Toprağa basan ayağında hayat, havada korkuyla titreyen öteki ayağında ise ölüme, yok olmaya hazırlanış vardı.
Üç beş saniyelik duraklamadan sonra havadaki ayağını da toprağın karanlık suratına koydu.
Bekledi.
Şimdi iki ayağının altında ölüm yoktu.
Seuinir gibi oldu.
Fakat bu sevinci, inceden esen yel, hemencecik ötelere taşıdı sanki.
" Kaçakçı Şahan'da Anadolu halkının sonu gelmez yoksulluğunu, ezilişini ve bunlara rağmen kaybetmediği umudunu anlatıyor.
Kitapta yer alan öykülerde
ağalık sistemine başkaldırıştan, erkek egemen toplumlardaki kadın imgesine, ekmek parası uğruna vatanını, ailesini terk edip gâvur topraklarından medet umulmasına kadar çeşitli olaylarla kırsal kesimin hayatta kalma mücadelesi gözler önüne serilip okuyucuya adeta ibretlik yaşam kesitleri sunuluyor.
Kitaba adını veren "Kaçakçı Sahan" adlı öyküde ise, fukaralığın ölüm korkusunu yenisini ve yoksulluğun çaresiz bıraktığı bir babanın oğlu karşısındaki aczini gözler önüne seren Bekir Yıldız, edebiyatın başka yaşamları aktarmadaki gücünü bir kez daha gösteriyor okurlara.