Kampanya fiyatından satılmak üzere 5 adetten az stok bulunmaktadır.
Bir ürün, birden fazla satıcı tarafından satılabilir. Birden fazla satıcı tarafından satışa sunulan ürünlerin satıcıları ürün için belirledikleri fiyata, satıcı puanlarına, teslimat statülerine, ürünlerdeki promosyonlara, kargonun bedava olup olmamasına ve ürünlerin hızlı teslimat ile teslim edilip edilememesine, ürünlerin stok ve kategorileri bilgilerine göre sıralanmaktadır.
Meyra - Bir Bosna Hikayesi --- Meyra - Bir Bosna Hikayesi “Son günlerde,” diye konuşmasını sürdürdü Meyra, “bir duygu her karanlık çöküşünde gelip yakama yapışıyor.
Onu yenmek için bir şeyler yapmak zorunda hissediyorum kendimi.
Bazen korkum ve üzüntüm birbirine karışıyor.
Sabrım, bütün korkularım, belirsizliklerim ve acılarım… Hepsi sanki bu duyguda bir araya gelmiş gibi.
İşte o zaman aklıma sen geliyorsun, seni düşünüyorum.
Özellikle de akşamın o ilk saatlerinde.
” Meyra: Bir Bosna Hikâyesi, Avrupa’nın orta yerinde, bütün dünyanın gözlerinin önünde gerçekleşen 20. yüzyılın en büyük trajedisine, Bosnalı Müslümanların soykırımına odaklanıyor.
Tamamen gerçeklere dayanan kişisel hikâyelerden, acılardan yola çıkan Sinan Akyüz, sadece siyasi meseleleri etkili bir biçimde ortaya koymakla kalmıyor, mikro düzeyde iki insan arasında –komşu, arkadaş, sevgili, akraba– oluşan duyguları da ustalıkla gözler önüne seriyor.
1900’lü yılların başı, Biga… Savaştan yorgun düşmüş bir millet, bir çiftlik ve zengin bir aile.
Bir yemin ve o yeminle vicdanı arasında sıkışıp kalmış bir baba.
Gün gelir kader zarını atar ve hayatlar savrulur dört bir tarafa.
İncir Kuşları, Piruze-Şam’da Bir Türk Gelin, İki Kişilik Yalnızlık gibi çok okunan kitapların yazarı Sinan Akyüz’ün kaleminden genç yaşta Ürdün’e gelin giden iki kız kardeşin gerçek yaşam öyküsünü soluk soluğa okuyacaksınız.
Bu romanı elinizden bırakamayacaksınız… Tarih, kader ve aşkın mükemmel bir karışımı… Elveda Aşk --- Elveda Aşk “Sen…” dedi kekeleyerek, “sen… deli misin?” Süreyya buruk bir şekilde gülümsemiş, birden gamzeleri ortaya çıkıvermişti.
“Değilim,” dedi düşünceli bir sesle, “inan bana deli değilim! Ama şükürler olsun ki sana âşığım.
İçimde fokurdayıp duran bir sen varsın.
Sadece içimdeki senin bu telaşına engel olamıyorum.
Karşında durmuş böyle saçmalıyorum.
” Güzide kalakalmıştı.
İlk defa hazırcevaplığı bir işe yaramıyordu.
Titrek bir sesle, “Bu yaptığın,” dedi, “iş mi senin? Böyle bir zamanda birine âşık mı olunur?” Süreyya bu sefer tatlı tatlı gülümsedi.
“Ne yapayım? Savaş çıktı diye bu hikâyem yarım mı kalsın?” Güzide birden öyle savruldu ki… O savrulmanın etkisiyle arkasını dönüp oradan hızla uzaklaşırken, “Nerden biliyorsun?” diye söylendi.
“Belki de yarım kalan hikâyeler güzeldir…” Daha Balkan Harbi’nin yaralarını saramadan yeni bir savaşın ortasında kalan Osmanlı’da, halkı yine fedakârlıklar beklemekteydi.
İstanbul Sultanîsi talebelerinden Yusuf, Süreyya ve Feyzi ilk aşklarını henüz yaşarken vuslatın sancısı gelip yerleşti yüreklerine.
Onlar için artık vuslat demek savaşın bitmesi ve vatanın kurtulması demekti.
İçlerinde kopan fırtınalara rağmen umutla gittiler cepheye… Aşklarına kavuşmak, yarım kalan hikâyelerden olmamak için… İncir Kuşları ve Meyra’nın yazarı Sinan Akyüz’den Çanakkale Savaşı’nı ve gerçek kahramanlarını anlatan heyecan dolu yeni bir roman…