Kampanya fiyatından satılmak üzere 10 adetten fazla stok sunulmuştur.
Bir ürün, birden fazla satıcı tarafından satılabilir. Birden fazla satıcı tarafından satışa sunulan ürünlerin satıcıları ürün için belirledikleri fiyata, satıcı puanlarına, teslimat statülerine, ürünlerdeki promosyonlara, kargonun bedava olup olmamasına ve ürünlerin hızlı teslimat ile teslim edilip edilememesine, ürünlerin stok ve kategorileri bilgilerine göre sıralanmaktadır.
Yoksul olsa da bir yigin oyuncak yapardi babasi, Hans Christian Andersen’e.
Ayakkabi tamircisi olan babasinin hünerli ellerinden çikan bez kuklalar ve onlari oynattigi sahne, Danimarkali ünlü yazarin çocuklugunda en çok sevdigi oyuncaklar olur.
Andersen, kendisini 1841 yilinda Istanbul’a tasiyan geminin küpestesinde Züleyha adli alti yasindaki bir kiz çocuguyla ahbaplik kurmayi basarir.
Evet, bu bir basaridir
çünkü Türk çocuklari yabancilarla muhatap olmamalari konusunda siki tembihlidirler.
Ama Andersen, dizlerine bile oturtur Züleyha’yi.
Bu dostlugun baslangici ise bir oyuncaktir: Bana oyuncagini gösterdi, her iki kulaginin arkasinda minicik birer kus bulunan at biçimindeki bir su testisiydi bu
Türkçe konusabilsem hemen bu oyuncaga dair bir masal uydurup anlatirdim ona.